Anne-babaların sık sık ya da bazen karşılaştığı bir durum çocuklarının kendilerine direnç göstermeleri ve karşı gelmeleridir. Sizinle tartışırlar, kurallarınıza uymamak için direnç gösterirler, bazen meydan okurlar ve size karşı gelirler. Bu davranışlar, egosantrik dönem (2-3 yaş) ve ergenlik dönemi içerisinde normal gelişim sürecinin bir parçası olarak gözlemlenmektedir. Ancak çocuğun diğer yaşlarda da aşırı kinci, uyumsuz davranışlar göstermesi, kendi istedikleri konusunda ısrarcı olması gibi durumların devam etmesi halinde bu davranışların dikkate alınması ve önlem yoluna gidilmesi gerekmektedir. Çocuk kendi yaş grubu içerisinde ve gelişimsel sürecinde değerlendirilmeli ve kendi akranlarına göre davranışsal boyutta bir farklılık gösteriyor mu buna bakılmalıdır. Ayrıca, karşı gelme ya da karşıt olma davranışı çocuğun hem akademik, hem sosyal, hem de aile hayatını etkiliyorsa bu sadece ufak bir direnç olarak değil, karşıt olma-karşı gelme boyutu olarak değerlendirilebilir.
Karşıt olma-karşı gelme davranışı çocukların otorite figürlerine karşı takındığı ve günlük yaşamını etkileyen kinci, karşı gelme-karşıt olma ve uyumsuz davranışlar olarak tanımlanmaktadır. Bu davranış öbeğine sahip olan çocuklar;
Sık sık öfke nöbeti geçirirler.
Yetişkinler ile şiddetli tartışmalar yaşarlar.
Kuralları sıkça sorgularlar.
Yetişkinlerin isteklerine ya da kurallarına karşı gelirler.
Karşısındaki kişiyi rahatsız edecek ya da üzecek davranışlar sergilerler.
Kendi davranışları nedeniyle başkalarını suçlarlar.
Sıkça kızgınlık ve sinirlilik gösterirler.
Sinirlendiğinde kinci ve kaba konuşurlar.
Kindar bir tutuma sahip olup öç alma istekleri fazladır.
Bahsedilen bu davranışların, birçok mekânda ve durumda gözlemlenmesi önemli bir konudur fakat okul ve ev ortamında daha rahat gözlemlenme olasılıkları vardır. Karşıt gelme davranışının nedenleri bilinmemekle birlikte, bu tip davranışlar gösteren çocukların çok küçük yaşlardan itibaren bu tarz davranışları gösterdikleri ve zor bir mizaca sahip oldukları birçok araştırmacı tarafından gözlemlenmiştir. Aynı zamanda bu davranışların genetik, psikolojik ve sosyal faktörlerden kaynaklanabileceği de düşünülmektedir.
Karşıt olma-karşı gelme davranışı olan bir çocukla baş etmek ebeveynler içinde zordur. Bu nedenle aşağıda verilen önerilerle çocuklarının bu tarz davranışlarını aza indirgeyebilir.
Öncelikle anne-baba hangi tutum ve davranışların çocuğun karşı gelme davranışına neden olduğunu tespit etmeli, bu tutum ve davranışlardan kaçınmalıdır. Örneğin, evdeki hangi olaylar veya hangi davranışlar çocukta olumsuz duygu, düşünce ve davranışlara neden oluyor bunlar gözlemlenmelidir.
İstenilmeyen davranışlar görmezden gelinmeli ve cesaretlendirilmemelidir. Çocuğun gösterdiği uygun ve olumlu davranışlar ve başarılar ödüllendirilerek pekiştirilmelidir. Ödüller mutlaka ölçülü olmalıdır ki bir süre sonra etkinliğini kaybetmesin. Bu nedenle maddi ödüllerin yanı sıra manevi ödüllere de yer vermek önemlidir. Çocuğa dokunmaktan ya da fiziksel temastan kaçınılmamalıdır.
Olumsuz davranışlarından dolayı çocuk eleştirilmemeli, çocuğun olumsuz davranışları irdelenmemelidir. “Neden böyle davranıyorsun?” gibi cümleler kurulmamalıdır.
Çocukla konuşurken “asla”, “hiçbir zaman”, “hep” gibi iletişim sürecini zorlaştıran ve genel değerlendirmelere yol açan sözcüklerin kullanımından kaçınılmalıdır.
Aile ortamında açık ilgi göstererek ve çocuğa onay vererek çocuğun kendini değerli ve önemli hissetmesi sağlanmalıdır.
Tüm aile bireyleri çocuğa koşulsuz sevgi yaklaşımında bulunmalıdır. “Bu konuda şöyle davranırsan seni daha çok severim” demek “Şöyle davranmazsan seni sevmem” anlamını da taşıdığı için bu tarz cümleler çocuğun davranışlarında olumsuz etki yaratacaktır.
Anne-baba ve çocuk olumlu bir ilişkiyi yakaladıktan sonra kurallara beraber karar verilmelidir. Çocuğun düşünceleri de önemsenmeli ve sınırlar birlikte belirlenmelidir. Sınırlar belirlendikten sonra bu sınırlar içerisinde çocuğun serbest davranmasına izin verilmelidir.
Çocuğu yaptığı davranışlardan ya da söylediği sözlerden dolayı hem aile içerisinde hem de farklı insanların bulunduğu ortamlarda yargılamaktan ve nedenlerini araştırmaktan kaçınılmalıdır.
Gerektiği takdirde bir “aile meclisi” oluşturularak çocuğun yaptığı davranışlar, nedenleri ve ne yapmaları gerektiği birlikte, çocuğu yargılamadan ve birbirlerini suçlamadan konuşulmalıdır.
Bu öneriler uygulanarak çocuğunuzdaki karşıt olma-karşı gelme davranışlarını tamamen ortadan kaldırmak mümkün olmayabilir fakat davranışları en aza indirgenebileceği düşünülmektedir. Bu uygulamaları yapmanıza rağmen çocuğunuzun olumsuz davranışları devam ediyorsa bu durum için bir uzmana başvurmanız uygun olacaktır.